Abstract
Aim. Lymphedema is one of the most important complications that occurs secondary to modified radical mastectomy and breast conserving surgery in breast cancer treatment. micronized flavonoid fraction (MFF) (diosmin 90%, hesperidin 10%) is a well known chemical agent used for the acceleration of the flow of lymphatic and venous drainage. Our goal was to evaluate the efficacy of MFF in the treatment of lymphedema. Method. Fifty-four patients who underwent modified radical mastectomy or breast conserving surgery, because of breast cancer between July 2001 and July 2004 in our clinic were included in the trial. The patients who required post operative axillary radiotherapy were excluded. Patients were randomized into two groups. Groups were allocated as follows: Group I (30 patients): Placebo treatment for six months was performed. Group II (24 patients): Patients were treated with 2x1 .500 mg/day/p.o MFF for six months. The diameters and the volumes of the patients’ arms were measured and recorded preoperatively and postoperatively at the 1st, 3rd and 6th months. The 10% increase of diameter and/or volume in the arm at the operation side was accepted as lymphedema. The results were evaluated by using Mann Whitney U test. Results. There were 30 patients in group 1 and 24 patients in group 2. No statistically significant difference was detected between the groups by means of preoperative diameter and volume of the arms. Post operative dissected numbers of the lymph nodes were also not different among groups. Postoperative lymphedema was detected in 5 (16.6%) and 4 (10.7%) patients in Group I and in Group II respectively. These results similarly showed no statistically significance. And also we detected no statistically difference between the two groups in the measurements of the arms at the1st, 3rd and 6th month control visits. Conclusion. As a result, the MFF in the treatment of lymphedema can be accepted as ineffective but further investigations with larger number of patients are required to confirm this conclusion.
Keywords: Postoperative lymphedema, axillary dissection, micronized flavonoid fraction
Özet
Amaç. Meme kanserinin cerrahi tedavisinde uygulanan yöntemlerden modifiye radikal mastektomi ve meme koruyucu cerrahi sonrasında görülen önemli komplikasyonlardan birisi lenfödemdir. Mikronize Flavanoid Fraksiyon (MFF) (diosmin %90, hesperidin %10) venöz akımı ve lenfatik akımı hızlandıran bir ajan olarak günümüzde kullanılmakta olan bir ilaçtır. Biz bu çalışmada MFF 500 mg'ın lenfödem üzerine etkisini araştırmayı amaçladık. Yöntem. Bu amaçla kliniğimizde Temmuz 2001-Temmuz 2004 tarihleri arasında meme kanseri nedeniyle modifiye radikal mastektomi ya da meme koruyucu cerrahi uygulanan hastalar çalışmaya dahil edildi. Operasyon sonrasında aksiller radyoterapi endikasyonu koyulan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Hastalar 2 gruba randomize edildi. Grup 1: Kontrol: Bu hastalara operasyon sonrasında 6 ay plasebo verildi. Grup 2: MFF 500 mg: Bu hastalara operasyon sonrasında 6 ay MFF 500 mg 2x1 verildi. Hastaların tamamının preoperatif ve postoperatif 1. ay, 3. ay ve 6. aylarında kol çapları ve kol hacimleri ölçülerek kaydedildi. Operasyon tarafındaki % 10’luk hacim ve/veya çap artışı lenfödem olarak kabul edildi. Sonuçlar Mann Whitney U testi ile değerlendirildi. Bulgular. Grup 1'de 30 hasta grup 2'de ise 24 hasta vardı. Gruplar arasında preoperatif kol çapları ve kol hacimleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Diseke edilen lenf nodu sayıları her iki grupta istatistiksel olarak farksızdı. Postoperatif lenfödem gelişimine baktığımızda grup 1'de 5 hastada (%16,6), grup 2'de ise 4 hastada %10,7 oranında lenfödem geliştiği görüldü. Bu oranlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Gruplar arasında postoperatif 1. 3. ve 6. ay yapılan hacim ve çap ölçümleri değerlendirildiğinde çap değişimi ve hacim değişimi açısından anlamlı fark saptanmadı. Sonuç. Sonuç olarak aksiller diseksiyon sonrasında gelişen lenfödemin önlenmesinde MFF etkisinin olmadığı ancak daha kesin sonuca varılması için daha büyük grupları içeren çalışmaların gerektiği kanaatine varıldı.
Anahtar sözcükler: Post-operatif lenfödem, aksiller diseksiyon, mikronize flavonoid fraksiyonu
Amaç. Meme kanserinin cerrahi tedavisinde uygulanan yöntemlerden modifiye radikal mastektomi ve meme koruyucu cerrahi sonrasında görülen önemli komplikasyonlardan birisi lenfödemdir. Mikronize Flavanoid Fraksiyon (MFF) (diosmin %90, hesperidin %10) venöz akımı ve lenfatik akımı hızlandıran bir ajan olarak günümüzde kullanılmakta olan bir ilaçtır. Biz bu çalışmada MFF 500 mg'ın lenfödem üzerine etkisini araştırmayı amaçladık. Yöntem. Bu amaçla kliniğimizde Temmuz 2001-Temmuz 2004 tarihleri arasında meme kanseri nedeniyle modifiye radikal mastektomi veya meme koruyucu cerrahi uygulanan hastalar çalışmaya dâhil edildi. Operasyon sonrasında aksiller radyoterapi endikasyonu koyulan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Hastalar 2 gruba randomize edildi. Grup 1: Kontrol: Bu hastalara operasyon sonrasında 6 ay plasebo verildi. Grup 2: MFF 500 mg: Bu hastalara operasyon sonrasında 6 ay MFF 500 mg 2x1 verildi. Hastaların tamamının preoperatif ve postoperatif 1. ay, 3. ay ve 6. aylarında kol çapları ve kol hacimleri ölçülerek kaydedildi. Operasyon tarafındaki % 10’luk hacim ve/veya çap artışı lenfödem olarak kabul edildi. Sonuçlar Mann Whitney U testi ile değerlendirildi. Bulgular. Grup 1'de 30 hasta grup 2'de ise 24 hasta vardı. Gruplar arasında preoperatif kol çapları ve kol hacimleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Diseke edilen lenf nodu sayıları her iki grupta istatistiksel olarak farksızdı. Postoperatif lenfödem gelişimine baktığımızda grup 1'de 5 hastada (%16,6), grup 2'de ise 4 hastada %10,7 oranında lenfödem geliştiği görüldü. Bu oranlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Gruplar arasında postoperatif 1. 3. ve 6. ay yapılan hacim ve çap ölçümleri değerlendirildiğinde çap değişimi ve hacim değişimi açısından anlamlı fark saptanmadı. Sonuç. Sonuç olarak aksiller diseksiyon sonrasında gelişen lenfödemin önlenmesinde MFF etkisinin olmadığı ancak daha kesin sonuca varılması için daha büyük grupları içeren çalışmaların gerektiği kanaatine varıldı
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Medical Science Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011Volume: 33 Issue: 3 |