Özet
Gama-glutamil transferaz’ın (GGT) öncelikli rolü, hücre içi indirgenmiş glutatyon (GSH) sentezi için gerekli olan öncül amino asitleri, özellikle de sisteini sağlamak için hücre dışı GSH’ın yıkımıdır. Böylece enzim, antioksidan etki gösterir. Ancak, GGT tarafından ekstrasellüler GSH’ın katabolizması, ortamda geçiş metalleri varlığında reaktif oksijen türlerinin oluşumuna da neden olabilmektedir. Son epidemiyolojik çalışmalar serum GGT aktivitesi artışının (normal referans değerleri içinde) temelinde ateroskleroz olan kardiyovasküler hastalıklar için bir öngörücü olabileceğini göstermektedir. Bu derlemede GGT ile oksidatif stres arasındaki ilişkiye ve GGT’nin kardiyovasküler hastalıkların klinik değerlendirilmesinde ve patogenezinde önemi ile ilgili son bilgilere yer verilmiştir.
Anahtar sözcükler: Gama-glutamil transferaz; glutatyon, oksidatif stress, kardiyovasküler hastalıklar
Abstract
The primary role of the gamma-glutamyltransferase (GGT) is to break down the extracellular glutathione (GSH) in order to provide precursor amino acids especially cysteine, required for the intracellular GSH synthesis. Thus, the enzyme shows an antioxidant effect. However, it may cause reactive oxygen species generation in the presence of transition metals during the metabolism of GGT-catalysed extracellular GSH. Recent epidemiological researches have shown that elevated serum GGT activity, within its reference level range, is a marker of cardiovascular diseases, which brought on by atherosclerosis. In this review, recent knowledge on the association between GGT and oxidative stress as well as the importance of GGT activity in the pathogenesis and clinical evaluation of Cardiovascular Diseases has been discussed.
Keywords: Gamma-Glutamyltransferase, glutathione, oxidative stress, cardiovascular diseasesGama-glutamil transferaz’ın (GGT) öncelikli rolü, hücre içi indirgenmiş glutatyon (GSH) sentezi için gerekli olan öncül amino asitleri, özellikle de sisteini sağlamak için hücre dışı GSH’ın yıkımıdır. Böylece enzim, antioksidan etki gösterir. Ancak, GGT tarafından ekstraselüler GSH’ın katabolizması, ortamda geçiş metalleri varlığında reaktif oksijen türlerinin oluşumuna da neden olabilmektedir. Son epidemiyolojik çalışmalar serum GGT aktivitesi artışının (normal referans değerleri içinde) temelinde ateroskleroz olan kardiyovasküler hastalıklar için bir öngörücü olabileceğini göstermektedir. Bu derlemede GGT ile oksidatif stres arasındaki ilişkiye ve GGT’nin kardiyovasküler hastalıkların klinik değerlendirilmesinde ve patogenezinde önemi ile ilgili son bilgilere yer verilmiştir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Reviews |
Authors | |
Publication Date | June 27, 2013 |
Published in Issue | Year 2013Volume: 35 Issue: 2 |