Abstract
Aim. To present follow-up results of our chronic hepatitis patients infected with HDV treated with subcutaneous interferon (IFN). Method. A total of 24 patients, 21 males and 3 females with HBsAg (+), AntiHBc IgM (-), antibody against hepatitis D virus (anti HDV) and/or HDV RNA (+) and with above normal values for serum alanine aminotransferase (ALT) and aspartate aminotransferase (AST), who had no contraindications for treatment and had suitable histological activity index (HAI) and fibrosis scores in their liver biopsies were enrolled. Patients treated with three doses of 9-10 MU subcutaneous IFN per week. Serum aminotransferases, HBsAg, antibody against HbsAg (anti HBs), hepatitis B e antigen (HBeAg), antibody against HBeAg (anti HBe), HBV DNA, anti HDV and/or HDV RNA levels were determined before, during and after treatment. Results. Nine patients (37.5%) stopped treatment in an early phase. In 3 patients (12.5%), treatment was discontinued due to severe side effects. In the post-treatment period, HBV DNA was negative in all patients. In 4 patients who completed 12-month treatment (33.3%), ALT levels decreased to normal values in the 3rd month and this level was sustained during follow-up of 24 months; in one patient, ALT levels mildly increased in the 6th and 12th months and decrease to normal values were observed in the following visits. Conclusions. High dose interferon, a proinflammatory cytokine with antiviral efficacy and biological activity spectrum, seems as an effective agent in treatment of chronic hepatitis D. In addition, use of pegylated IFNs with higher and sustained serum levels may be more promising as compared to classical IFN treatment.
Keywords: Hepatitis delta virus, chronic active hepatitis, interferon alpha, HBsAG, antiHBs
Özet
Amaç. HDV ile enfektia kronik hepatit hastalarımızın cilt altı interferon tedavisi sonrası takip sonuçlarını sunmak. Yöntem. Toplam 24 hastanın (21 Erkek, 3 Kadın) HBsAg (+), AntiHBc IgM (-), hepatit D virüsüne karşı antikor (anti HDV) ve/veya HDV RNA (+) ve karaciğer transaminazları normalden üst seviyedeydi. Bu hastaların tedavi için kontraendikasyonları yoktu hastaların uygun histolojik aktivite endeksleri ve karaciğer biyopsilerinde fibrozis skorları kaydedildi. Hastalar haftada 3 doz 9-10 MU cilt altı interferon ile tedavi edildi. Serumaminotransferzları HBsAg, anti HBs, HBeAg, anti HBeAg, HBV DNA, anti HDV ve/veya HDV RNA seviyeleri tedaviden önce tedavi esnasında ve sonrasında belirlendi. Bulgular. Dokuz hasta (%37,5) tedaviyi erkan safhada durdurdu. Üç hasta (%12,5) tedavi ciddi yan etkilerden dolayı bırakıldı. Tedavi sonrası dönemde HBV DNA'sı tüm hastalarda negatifdi. Oniki aylık tedaviyi tamamlayan 4 hastada (%33,3) ALT seviyeleri 3. ayda normal değerlere düştü ve 24 aylık takip süresince bu seviyeyi korudu; bir hastadan ALT seviyeleri hafifce arttı 6. ve 12. aylarında hafifce yükseldi sonrası kontrollerinde normal seviyelerine düştüğü görüldü. Sonuç. Anti viral etkinliği ve biyolojik aktivite spektrumu olan proinflamatuvar sitokin olan yüksek doz olan interferonun kronik hepaptit D'nin tedavisinde etkin bir ajan olduğu görülmektedir. İlave olarak, yüksek ve sabit serum seviyelerinde polietilen glikol ile kaplanmış interferonun kullanımının klasik interferon tedavisi ile kıyaslandığında daha ümit vericidir.
Anahtar sözcükler: Hepatit delta virüsü, kronik aktif hepatit, interferon alfa, HBsAg, antiHBs
Amaç. HDV ile enfektia kronik hepatit hastalarımızın cilt altı interferon tedavisi sonrası takip sonuçlarını sunmak. Yöntem. Toplam 24 hastanın (21 Erkek, 3 Kadın) HBsAg (+), AntiHBc IgM (-), hepatit D virüsüne karşı antikor (anti HDV) ve/veya HDV RNA (+) ve karaciğer transaminazları normalden üst seviyedeydi. Bu hastaların tedavi için kontraendikasyonları yoktu hastaların uygun histolojik aktivite endeksleri ve karaciğer biyopsilerinde fibrozis skorları kaydedildi. Hastalar haftada 3 doz 9-10 MU cilt altı interferon ile tedavi edildi. Serumaminotransferzları HBsAg, anti HBs, HBeAg, anti HBeAg, HBV DNA, anti HDV ve/veya HDV RNA seviyeleri tedaviden önce tedavi esnasında ve sonrasında belirlendi. Bulgular. Dokuz hasta (%37,5) tedaviyi erkan safhada durdurdu. Üç hasta (%12,5) tedavi ciddi yan etkilerden dolayı bırakıldı. Tedavi sonrası dönemde HBV DNA’sı tüm hastalarda negatifdi. Oniki aylık tedaviyi tamamlayan 4 hastada (%33,3) ALT seviyeleri 3. ayda normal değerlere düştü ve 24 aylık takip süresince bu seviyeyi korudu; bir hastadan ALT seviyeleri hafifce arttı 6. ve 12. aylarında hafifce yükseldi sonrası kontrollerinde normal seviyelerine düştüğü görüldü. Sonuç. Anti viral etkinliği ve biyolojik aktivite spektrumu olan proinflamatuvar sitokin olan yüksek doz olan interferonun kronik hepaptit D’nin tedavisinde etkin bir ajan olduğu görülmektedir. İlave olarak, yüksek ve sabit serum seviyelerinde polietilen glikol ile kaplanmış interferonun kullanımının klasik interferon tedavisi ile kıyaslandığında daha ümit vericidir
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Medical Science Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 14, 2011 |
Published in Issue | Year 2011Volume: 33 Issue: 1 |