Yazarlar İçin Açıklamalar

Uluslararası Koruma Kavramlarına İlişkin Açıklamalar


Göç Araştırmaları Dergisi’ne yayımlanmak üzere gönderilen çalışmalarda sıklıkla düzeltme gereği duyduğumuz bir konuda bu açıklamayı yazarların dikkatine sunuyoruz.

Dergimizde yayımlanmak üzere kaleme alınan çalışmalar arasında en fazla işlenen konulardan biri ülkemizde konuk ettiğimiz Suriyelilerdir. Bu çalışmalarda Suriyeliler belirtilirken kavram karmaşasının bulunduğu gözlemlenmektedir. Bu duruma “Suriyeli mülteciler”, “Suriyeli sığınmacılar” veya “iltica edenler” gibi ifadelerin kullanılış biçimi örnek verilebilir.

Mülteci, sığınmacı, iltica gibi kavramlar hukuki ifadeler olduğu gibi bunların sosyolojik içeriği de haizdir. Bir başka deyişle sosyolojik tespitler yapılırken gerek gündelik kullanımda gerekse bilimsel çalışmalarda bu kavramlar yer almaktadır.

Ne var ki, hukuki alanda mülteci ve sığınmacı kavramlarının uluslararası alan ile ulusal mevzuatımızdaki karşılığı arasında farklılık bulunmaktadır. İltica hukukun en geniş düzenlendiği metinler 1951 Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme ile Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1967 Protokolüdür.

Türkiye Cumhuriyeti 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolünün verdiği yetkiyle mültecilik statüsüne ilişkin coğrafi kısıtlama uygulamaktadır. Buna göre mültecilik, yalnızca Avrupa’dan gelen kişilere tanınan bir uluslararası koruma statüsüdür (6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu madde 61). Buna bağlı olarak Suriyeliler ülkemizde mülteci statüsünü kazanamamaktadır. Uluslararası kuruluşlar ile yabancı devletlerin büyük bir kısmı bu kısıtlamayı uygulamadıklarından Türk iltica sistemi ile diğer sistemler arasında farklılık meydana gelmektedir. Örneğin Suriye’de meydana gelen olaylar nedeniyle ülkesinden ayrılmak zorunda kalarak Almanya’ya sığınan bir kişi bu ülkede mülteci statüsünü kazanabilmektedir.

Sığınmacı kavramı ise uluslararası koruma statüleri için başvuru yapmak amacı ile ülkemize gelen veya başvuru yapıp ilgili kararı bekleyen yabancılar için kullanılmaktadır. Burada geçen uluslararası koruma statüleri 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununa göre mülteci, şartlı mülteci ve ikincil korumadır.

Ülkemizde bulunan Suriyelilerin statüleri ise “geçici koruma”dır (6458 sayılı Kanun madde 91). 6458 sayılı Kanunda geçici koruma, uluslararası koruma statülerinden ayrı olarak düzenlendiğinden ulusal mevzuata göre geçici koruma altındaki Suriyelilerin uluslararası koruma statüsü bulunmamaktadır.

Bu doğrultuda, Türk iltica sisteminin esas alındığı çalışmalarda -başta 6458 sayılı Kanun olmak üzere- ulusal mevzuata uygun nitelendirmelerin ve kavramların kullanılması gerekmektedir. Bunun yanında kavram karmaşasına mahal vermemek için sosyolojik tespitlerin yapıldığı, uluslararası veya Türkiye Cumhuriyeti dışında bir devletin hukuk sisteminin esas alındığı çalışmalarda ise bu durumun/tercihin çalışma metinlerinde (veya bir dipnot aracılığı ile) açıklanması tavsiye edilir.



Yayın İlkeleri ve Yazım Kurallarına İlişkin Açıklamalar


Yazarların makalelerini göndermeden önce "Etik İlkeler ve Yayın Politikası" ile “Yazım Kuralları” başlıklarını incelemeleri tavsiye edilir. Buradaki esaslara aykırı olan metinler kabul edilmeyecektir.

Dergimize gönderilen çalışmaların bir kısmında başlık düzeylerinin yanlış düzenlendiği gözlemlenmektedir. Göç Araştırmaları Dergisi’nin başlıklandırma formatına ilişkin yazım kurallarındaki hususların yazarlarca incelenmesi makale süreçlerinde zaman ve emek kaybının önüne geçecektir.

Dergimize makaleler gönderilirken "Makale Değerlendirme Şartları" ile "Temlikname" dosyalarının doldurularak makale tam metni ile sisteme yüklenmesi gerekmektedir.




Birden Fazla Yazara Ait Makalelere İlişkin Açıklamalar


Sistemde, Sorumlu Yazar olarak gösterilen kişi makale dosyalarında birinci yazar olarak gösterilir. Yazarlardan bu hususu dikkate almalarını ve birinci yazar olarak göstermek istedikleri kişinin makale Dergimize gönderilirken Sorumlu Yazar olarak işaretlenmesini rica ederiz.

Son Güncelleme Zamanı: 18.03.2024 14:32:02