SUMMARY
Objective: Many anesthesiologists have quit using nitrous oxide in their daily practice because of its side effects and also the introduction of short-acting opioids such as remifentanil. Our aim is to compare the effects of intraoperative remifentanil vs nitrous oxide in combination with iv acetaminophen on post-tonsillectomy pain in children
Method: Sixty-eight, pediatric patients undergoing adenonsillectomy operations were randomized into two groups of thirty-four each. General anaesthesia was induced by inhalation of sevoflurane (8%) in both groups. The nitrous oxide group (group I) received sevoflurane at an end-tidal conentration of 1.5-2, delivered with 70% nitrous oxide in oxygen. The remifentanil group (group II) also received sevoflurane in the same way but delivered in an oxygen-air gas mixture. Group II also received an intravenous (i.v.) infusion of remifentanil at 0.1-0.3 µg/kg-1 min-1. Both of the groups received i.v. acetaminophen infusions before surgical incision. Pain scores in the PACU and during the first 24 h were assessed.
Results: Demographics were similar among the groups. Twenty three patients in group I and 7 patients in group II have required rescue analgesia and time to first analgesia was longer in group II. Thirty-three (97.1%) patients in group I and 20 (58.8%) patients in group II needed analgesics at home. Pain scores in the PACU and at 24. hr were significantly lower in group II.
Conclusion: Combination of i.v. acetaminophen with remifentanil rather than nitrous oxide seems to be more suitable for outpatient adenotonsillectomy operation.
Keywords: Remifentanil, nitrous oxide, adenotonsillectomy surgery, pediatric anesthesia
ÖZET
Amaç: Birçok anestezist hem yan etki profili nedeniyle hem de kısa etkili bir opioid olan remifentanilin kullanıma girmesiyle günlük pratiklerinde nitröz oksit kullanımından vazgeçmişlerdir. Bu çalışmada amacımız, intraoperatif dönemde intravenöz (i.v.) yoldan uygulanan parasetamol beraberinde nitröz oksit veya remifentanilin çocuk hastalarda tonsillektomi sonrası ağrıya etkisinin incelenmesidir.
Method: Adenotonsillektomi planıyla cerrahiye alınan 68 pediyatrik yaş grubunda hasta 34 hastalık iki gruba ayrıldı. Her iki grupta da %8 sevofluran ile indüksiyon yapıldı. Nitröz oksit grubunda (Grup 1) %30/70 oksijen-nitröz oksit karışımı içinde sevofluran konsantrasyonu %1,5-2 olacak şekilde idame edildi. Remifentanil grubunda ise (Grup 2) %30/70 oksijen-hava karışımı içinde sevofluran konsantrasyonu %1,5-2 olacak şekilde idame edildi. Grup 2 hastalarında i.v. remifentanil infüzyonu (0.1-0.3 µg/kg/dk) yapıldı. Her iki grupta da cerrahi insizyon başlamadan önce i.v. asetaminofen (15 mg/kg) uygulandı. Ayılma ünitesinde ve 24. saatte ağrı skorları değerlendirildi.
Bulgular: Demografik veriler iki grupta da benzerdi. Grup 1’de 23 hastanın Grup 2’de ise 7 hastanın ek analjezik ihtiyacı oldu ve operasyon çıkışından ilk analjezik ihtiyacına kadar geçen süre Grup 2’de daha uzundu. Grup 1’de 33 hasta (%97,1), Grup 2’de ise 20 hastanın (%58,8) eve taburculuğunda analjezi ihtiyacı oldu. Grup 2’de ayılma ünitesinde ve postoperatif 24. saatte telefonla aranarak değerlendirilen ağrı skorları belirgin olarak daha düşüktü.
Sonuç: Günübirlik cerrahi olarak yapılan adenotonsillektomi operasyonlarında i.v. asetaminofen ve remifentanil kombinasyonunun nitröz oksite göre daha uygun bir tercih olduğu kanısındayız.
Anahtar sözcükler: Remifentanil, nitröz oksit, adenotonsillektomi cerrahisi, pediatrik anestezi
Remifentanil nitrous oxide adenotonsillectomy surgery pediatric anesthesia
Amaç: Birçok anestezist hem yan etki profili nedeniyle hem de kısa etkili bir opioid olan remifentanilin kullanıma girmesiyle günlük pratiklerinde nitröz oksit kullanımından vazgeçmişlerdir. Bu çalışmada amacımız, intraoperatif dönemde intravenöz (i.v.) yoldan uygulanan parasetamol beraberinde nitröz oksit veya remifentanilin çocuk hastalarda tonsillektomi sonrası ağrıya etkisinin incelenmesidir. Method: Adenotonsillektomi planıyla cerrahiye alınan 68 pediyatrik yaş grubunda hasta 34 hastalık iki gruba ayrıldı. Her iki grupta da %8 sevofluran ile indüksiyon yapıldı. Nitröz oksit grubunda (Grup 1) %30/70 oksijen-nitröz oksit karışımı içinde sevofluran konsantrasyonu %1,5-2 olacak şekilde idame edildi. Remifentanil grubunda ise (Grup 2) %30/70 oksijen-hava karışımı içinde sevofluran konsantrasyonu %1,5-2 olacak şekilde idame edildi. Grup 2 hastalarında i.v. remifentanil infüzyonu (0.1-0.3 µg/kg/dk) yapıldı. Her iki grupta da cerrahi insizyon başlamadan önce i.v. asetaminofen (15 mg/kg) uygulandı. Ayılma ünitesinde ve 24. saatte ağrı skorları değerlendirildi. Bulgular: Demografik veriler iki grupta da benzerdi. Grup 1’de 23 hastanın Grup 2’de ise 7 hastanın ek analjezik ihtiyacı oldu ve operasyon çıkışından ilk analjezik ihtiyacına kadar geçen süre Grup 2’de daha uzundu. Grup 1’de 33 hasta (%97,1), Grup 2’de ise 20 hastanın (%58,8) eve taburculuğunda analjezi ihtiyacı oldu. Grup 2’de ayılma ünitesinde ve postoperatif 24. saatte telefonla aranarak değerlendirilen ağrı skorları belirgin olarak daha düşüktü. Sonuç: Günübirlik cerrahi olarak yapılan adenotonsillektomi operasyonlarında i.v. asetaminofen ve remifentanil kombinasyonunun nitröz oksite göre daha uygun bir tercih olduğu kanısındayız
Remifentanil nitröz oksit adenotonsillektomi cerrahisi pediatrik anestezi
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Dahili Tıp Bilimleri Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Şubat 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015Cilt: 37 Sayı: 3 |