GİRİŞ: Prostat bezinin
inflamasyonu olarak tanımlanan prostatit; perine, pelvis, suprapubik bölge ve
dış genital organlarda ağrı, işeme semptomları ve cinsel işlev
bozuklukları ile seyreder. (1) Kronik
prostatitin etiyopatogenezi ve tedavisi henüz tam olarak bilinmemektedir. Uzun
süren semptomlar, yaşam kalitesindeki düşüş, sosyal yaşamda bozulma ve
tedavideki başarısızlıklar hastaların psikolojik sorunlar yaşamalarına sebep
olabilmektedir.(2,3)
YÖNTEM: Çalışmamızda
kronik pelvik ağrı sendromu (Tip 3 Prostatit) semptomları yaşayan erkek
bireylerin kaygı düzeylerini araştırmayı amaçladık. Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvuran ve çalışmamıza katılmayı kabul eden 18-49
yaş arasındaki 425 erkek birey değerlendirildi.
BULGULAR: Beck
depresyon envanteri uygulanan bireylerin %53,9 unda depresyon saptamazken %7,1
inde şiddetli düzeyde depresyon görülmüştür.
Şiddetli depresyon gözlenen hastaların %60’ını orta düzeyde prostatit semptomu
olan hastalar oluşturmaktadır. Çalışmamızda semptomların şiddeti ile depresyon
düzeyleri arasında korelasyon izlenmediği görülmüştür. Yaşam kalitesindeki
bozulma ve son bir hafta içindeki ağrı şiddeti ile depresyon düzeyleri arasında
istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Orta ve şiddetli düzeyde
depresyonu olanlar, hafif düzeyde depresyonu olan ve depresyonu olmayanlara
göre son bir hafta içindeki ağrı hissini istatistiksel olarak anlamlı şekilde
yüksek olarak bildirmiştir.
SONUÇ: Sonuç olarak
depresyon düzeyinin yüksek olduğu görülen bu sendromda hastaların psikososyal
durumlarının da göz önünde bulundurulması hastalığın prognozu açısından
önemlidir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Dahili Tıp Bilimleri Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 28 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018Cilt: 40 Sayı: 4 |