Abstract
Aim. Every year, millions of children are either victims or witnesses of child exploitation worldwide. Although child mistreatment is usually seen as physical abuse, the concept of exploitation includes all kinds of mistreatment such as sexual abuse, psychologic abuse, and neglect. In this study, we aimed to reveal sociodemographic characteristics, details of medical history, physical examination findings, and general features of the offensive incident. Method. The forensic medicine reports related to 96 cases younger than 18 years of age who referred to our Department of Forensic Medicine between January 2008 and December 2009 with claims of being victims of sexual abuse were examined retrospectively. Results. Within 2 years, 96 cases (males 16.7% and females 83.3%) were referred to our outpatient clinics. Ages of the referrals ranged between 5 and 18 years of age and most of them were in the 15-18 age group. When the cases were evaluated as for their perpetrators, the offenders were seen to be intimates first and second-degree relatives (63.5%).On the examination of the cases referred to our clinics, any evidence of abuse was not found in 74% of the cases. The most frequently encountered physical finding (15%) was an old hymen rupture. For 49% of the cases any consultation was not required, and most of the consultations were demanded from psychiatry departments. Conclusion. Sexual abuse which is an important public health problem necessitates a multifaceted approach. Due to delay in referral to healthcare organizations because of numerous reasons, it is extremely difficult to detect evidence related to the act during physical examination, and thus a properly obtained medical history apparently conveys crucial importance.
Key words: Child, sexual offenses, sexual abuse, forensic medicine.
Amaç. Dünyada her yıl milyonlarca çocuk istismarın kurbanı ya da şahidi olmaktadır. Çocuk istismarı en sık fiziksel istismar şeklinde görülmekle birlikte, cinsel istismar, duygusal istismar ve ihmal olarak çocuğa zarar veren bütün formları içermektedir. Bu çalışmada polikliniğimize gelen olgularda cinsel istismar iddiası olan olguların sosyodemografik özellikleri, anamnez ve fiziki muayene bulguları ile olayın genel özelliklerinin ortaya konulması amaçlandı.Yöntem. Ocak 2008 Aralık 2009 tarihleri arasında Adli Tıp Anabilim Dalı polikliniğine cinsel istismar mağduru olduğu iddiası ile başvuran 18 yaşından küçük 96 olguya ait adli raporlar retrospektif olarak incelendi.Bulgular. Polikliğimize iki yıllık süre içerisinde başvuran olguların toplam sayısı 96 olup, bunların %16,7'si erkek, %83,3'ü bayan idi. Başvuranların yaşları 5 ila 18 arasında olup, en yüksek başvuru 15-18 yaş grubunda idi. Cinsel istismarı yapan kişi yönünden olgular değerlendirildiğinde olguların %63,5'inin tanıdık ve 1.ve 2. derecede akraba olduğu görülmektedir. Olguların %74'ünün muayenesinde herhangi bir istismar bulgusuna rastlanmadı. Fizik muayene bulgusu olarak en fazla (%15) eski hymen yırtığı görüldü. Olguların %49'una herhangi bir konsültasyon istenmezken, en fazla psikiyatri bölümlerinden konsültasyon istenmiştir.Sonuç. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan cinsel istismar çok yönlü bir yaklaşımı gerektirmektedir. Cinsel istismar olgusunun sayısız nedenlerle sağlık kuruluşlarına geç sevki fizik muayenede olaya ait bulgunun saptanmasını zorlaştırmaktadır. Bundan dolayı bu tür olgularda uygun biçimde alınacak olan tıbbi öykünün kritik önem taşıdığı görülmektedir.
Anahtar sözcükler: Çocuk, cinsel saldırı, cinsel istismar, Adli Tıp
Amaç. Dünyada her yıl milyonlarca çocuk istismarın kurbanı ya da şahidi olmaktadır. Çocuk istismarı en sık fiziksel istismar şeklinde görülmekle birlikte, cinsel istismar, duygusal istismar ve ihmal olarak çocuğa zarar veren bütün formları içermektedir. Bu çalışmada polikliniğimize gelen olgularda cinsel istismar iddiası olan olguların sosyodemografik özellikleri, anamnez ve fiziki muayene bulguları ile olayın genel özelliklerinin ortaya konulması amaçlandı. Yöntem. Ocak 2008 Aralık 2009 tarihleri arasında Adli Tıp Anabilim Dalı polikliniğine cinsel istismar mağduru olduğu iddiası ile başvuran 18 yaşından küçük 96 olguya ait adli raporlar retrospektif olarak incelendi. Bulgular. Polikliğimize iki yıllık süre içerisinde başvuran olguların toplam sayısı 96 olup, bunların %16,7‟si erkek, %83,3‟ü bayan idi. Başvuranların yaşları 5 ila 18 arasında olup, en yüksek başvuru 15-18 yaş grubunda idi. Cinsel istismarı yapan kişi yönünden olgular değerlendirildiğinde olguların %63,5‟inin tanıdık ve 1. ve 2. derecede akraba olduğu görülmektedir. Olguların %74‟ünün muayenesinde herhangi bir istismar bulgusuna rastlanmadı. Fizik muayene bulgusu olarak en fazla (%15) eski hymen yırtığı görüldü. Olguların %49‟una herhangi bir konsültasyon istenmezken, en fazla psikiyatri bölümlerinden konsültasyon istenmiştir. Sonuç. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan cinsel istismar çok yönlü bir yaklaşımı gerektirmektedir. Cinsel istismar olgusunun sayısız nedenlerle sağlık kuruluşlarına geç sevki fizik muayenede olaya ait bulgunun saptanmasını zorlaştırmaktadır. Bundan dolayı bu tür olgularda uygun biçimde alınacak olan tıbbi öykünün kritik önem taşıdığı görülmektedir
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Dahili Tıp Bilimleri Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Mart 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011Cilt: 33 Sayı: 1 |