Özet
Amaç. Tıp, batıl ve dini inançlar belli bir toplumda sözlü veya yazılı bir şekilde nesilden nesile aktarılır. Tıp, batıl inançlar ve din birbirinden bazen kesin çizgilerle ayrılırken bazen aralarındaki sınır belirsizleşebilmektedir. Bu üçlüden herhangi birine ait davranışa neden olan bilgi zamanla değişime uğrar başlangıç noktası unutulur ama varlığını sürdürür. Doğru oldukları için değil, işe yaradıkları için doğru kabul edilen birçok inanış insanları belirsizlikten kurtarır, iç rahatlaması sağlar. İnsanın sağlıkla ilgili tutum ve davranışları batıl inanışlarının etkisinde kalabilir. Bu bağlamda çalışmamızda sağlıkla ilgili mesleklere yönelik üniversite eğitimini seçen öğrencilerin batıl inanışları ve hastalıklara karşı tutum ve davranışlarını belirlemeyi amaçladık. Yöntem. Çalışmamızda veri toplamak için yaş, cinsiyet, üniversiteye başlamadan önce yaşadığı şehir ve batıl olarak tanımlanan kişisel inanışlarıyla, günlük işlerin yapılmasıyla, hastalık oluştuğunda yapılan uygulamalarla ilgili toplam 31 sorudan oluşan anket formu kullanıldı. Bulgular. Çalışmamızda sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu ve tıp fakültesi birinci sınıfta okuyan 276 öğrenciden 184’üne (%66,6) ulaşıldı. Cinsiyete göre batıl inançlar karşılaştırıldığında; burcunun özelliğini bilenler (n=79, %69,9) (p<0,0001), tahtaya vuranlar (n=56, %76,3) (p<0,0001), nazar boncuğu taşıyanlar (n=47, %79,7) (p<0,0001) ve uğur için yaptığı davranışların kendilerini koruduğunu belirtenler (n=62, %56,4) (p=0,035) daha çok kızlardı. Hastalıklarda geleneksel uygulamaların kullanımı incelendiğinde; karın ağrısında geleneksel uygulamaların (n=82, %63,6) (p<0,0001) daha çok kızlarda, düşme veya yaralanma (n=14, %77,8) (p=0,001) ve yanıkta (n=29, %61,7) (p=0,005) geleneksel uygulamaların daha çok erkeklerde olduğu saptandı. Sonuç. Çalışmamız sonucunda öğrencilerin kişisel ve sosyal olarak paylaşılan batıl inanışlara sahip oldukları ancak çalışmamızda sorulan hastalıklar karşısında batıl inanışa dair davranış göstermedikleri saptandı.
Anahtar sözcükler: Batıl inanış, folklorik geleneksel tıp
Abstract
Aim. Medicine, superstitious and religious beliefs are transmitted through generations in a certain society by either verbally or by written texts. In some cases the borders amidst medicine, superstitious and religious beliefs are quite apart from one another while the borders get blurred occasionally. The knowledge that turns one of these faiths into behavior changes in the course of time, its starting point can be forgotten but it still continues to exist. A number of beliefs are accepted as right although they are not right because they work in saving people from ambiguity and in providing self-comfort. Human attitudes and behaviors related to health may become affected by one’s superstitious beliefs. In that sense, present study aims to explore superstitious beliefs and diseases related attitudes and behaviors of university students who have selected medical careers. Methods. To gather data in this study, a survey form consisting of 31 questions querying participants’ age, gender, the city they lived in prior to university education, personal beliefs that are defined as superstitions, daily works and practices that are related to sickness has been used. Results. In this study, out of 276 students enrolled in health services vocational school and medical school students in their first year, we accessed.184 (66.6%) of them Compared to superstitious beliefs by sex; those who know their horoscope property (n=79, %69.9) (p<0.0001), who knock on wood (n=56, %76.3) (p<0.0001), carry an amulet (n=47, %79.7) (p<0,0001) and and tell that these behaviors bring good luck and protect themselves (n=62, %56,4) (p=0,035) were mostly girls. When the use of traditional practices against different diseases was investigated, we observed that use of traditional practices for abdominal pain (n=82, %63.6) (p<0.0001) was more prevalent in females, but traditional practices to the falls or injuries (n=14, %77.8) (p=0.001) and burns (n=29, %61.7) (p=0.005) were more prevalent in males. Conclusion. At the end of present study it has been concluded that students possess personally and socially shared superstitious beliefs yet they performed no superstitious behaviors in the face of sickness-related questions directed in the survey form.
Keywords: Superstitious beliefs, folkloric traditional medicine
Amaç. Tıp, batıl ve dini inançlar belli bir toplumda sözlü veya yazılı bir şekilde nesilden nesile aktarılır. Tıp, batıl inançlar ve din birbirinden bazen kesin çizgilerle ayrılırken bazen aralarındaki sınır belirsizleşebilmektedir. Bu üçlüden herhangi birine ait davranışa neden olan bilgi zamanla değişime uğrar başlangıç noktası unutulur ama varlığını sürdürür. Doğru oldukları için değil, işe yaradıkları için doğru kabul edilen birçok inanış insanları belirsizlikten kurtarır, iç rahatlaması sağlar. İnsanın sağlıkla ilgili tutum ve davranışları batıl inanışlarının etkisinde kalabilir. Bu bağlamda çalışmamızda sağlıkla ilgili mesleklere yönelik üniversite eğitimini seçen öğrencilerin batıl inanışları ve hastalıklara karşı tutum ve davranışlarını belirlemeyi amaçladık. Yöntem. Çalışmamızda veri toplamak için yaş, cinsiyet, üniversiteye başlamadan önce yaşadığı şehir ve batıl olarak tanımlanan kişisel inanışlarıyla, günlük işlerin yapılmasıyla, hastalık oluştuğunda yapılan uygulamalarla ilgili toplam 31 sorudan oluşan anket formu kullanıldı. Bulgular. Çalışmamızda sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu ve tıp fakültesi birinci sınıfta okuyan 276 öğrenciden 184’üne (%66,6) ulaşıldı. Cinsiyete göre batıl inançlar karşılaştırıldığında; burcunun özelliğini bilenler (n=79, %69,9) (p
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Temel Tıp Bilimleri Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mart 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012Cilt: 34 Sayı: 1 |